Ders çalışmam gerekiyor, ama ne mümkün. Ruhum İstanbulun arka sokak lezzetlerinin keşfinde, düşüncem şiirlere, yazılara dalmış, kalbim desen şehrin bir ucunda, aklım desen memleket/iş-güç sorunlarında, cismim de dünyanın kuytu bir köşesinde kendince dünya turnesinde. -Hadi kalk iki çay koy, karşılıklı içelim. Toparlayalım şunları bir yere... -Neli istersin? -Sen`li olsun, gerisi fark etmez.
Bir gece uykuyla uyanıklık arasında dışarıdaki soğuğa rağmen sıcak bir gülümseme geldi yüzüne ve uzun zamandır batmayan gamzelerini içe doğru çekti. Tam da uyumadan önceki o son bir-kaç saniyede aradan onca sene geçtikten sonra ilk defa her kesleri bir kahvaltı sofrasında birleştirme kararı almıştı.